Kardan Adam ve Elif Kız Masalı

Bilinmeyen bir ülkenin bilinmeyen bir kasabasında, Elif adında küçük bir kız yaşarmış. Elif’in çevresinde birlikte oyun oynayabileceği bir arkadaşı yokmuş. Annesi de onunla oyun oynamıyormuş çünkü kızına bakabilmek için sabahtan akşama kadar çalışıyor, eve yorgun geliyormuş. Elif bütün gün pencereden dışarı bakıp yağan karı izliyormuş.

Küçük kız, aslında bahçede kar topu oynamak istiyormuş ama hiç arkadaşı olmadığı için evden dışarı çıkmıyormuş. Kendi kendine, “Tek başına oynamak hiç eğlenceli değil,” diyormuş. Yine böyle bir gün Elif annesinin ona yeni aldığı kitabı okuyormuş. Kitabın içinde kardan adam resmi varmış. Küçük kız resme bakarken heyecanla, “Madem arkadaşım yok. Ben de kendi arkadaşımı yaratırım,” demiş. Evet, bir kardan adam yapacaktı ve onunla birlikte oyunlar oynayacaktı. Mutfaktan bir havuç alıp, “Bu onun burnu!” demiş. Sonra kömürlüğe koşmuş. “Ve bunlar da gözleri!” demiş kömür parçalarına bakarak.

Paltosunu, atkısını ve eldivenlerini giyerek bahçeye çıkmış.Bir avuç kar alıp kardan adamını yapmaya başlamış. Saatler, saatler geçmiş… Küçük kız çok yorulmuş ancak sonunda kardan adamı bitirmiş. “Bana mükemmmel bir arkadaş olacak,” demiş sevinçle. Kardan adam havuçtan burnu, kömürden gözleri ile harika olmuş. Boynunda atkısı, kafasında şapkası, elinde süpürgesi bile varmış.

Elif, kardan adamın etrafında koşup ona kar topları atıyor, onun için şarkılar söylüyor, ona bilmeceler soruyormuş. Sonra sesini değiştirerek sanki kardan adam konuşuyormuş gibi kendi sorularına cevap veriyormuş. Küçük kız kardan arkadaşına bir isim bile vermiş, ona Havuçburun diyormuş.

Elif’in annesi de kızının mutluluğunu fark etmiş ve onun havuç burunlu, kömür gözlü arkadaşını çok sevmiş. İşten geldiğinde eve girmeden önce ona selam veriyor, sağlığını soruyor ve iyi geceler diliyormuş. Elif bütün gün Havuçburun’la oynuyormuş. Arkadaşını çok seviyor, onun da kendisini sevdiğine inanıyormuş. Rüyasında bile onunla oynuyormuş. Bazı geceler uykusundan uyanıp pencereye koşuyor ve karanlıkta ona bakıyor, el sallıyor, sonra tekrar yatağına dönüyormuş.

Günler geçmiş, yeni yıl gelmiş. Annesi işten eve gelince Elif onun yanına gidip, “Yarın sen, ben ve Havuçburun yeni yılı birlikte kutlayacağız, değil mi anne?” diye sormuş. “Korkarım bu imkansız tatlım. Yarın da geç saatlere kadar çalışmak zorundayım,” demiş annesi. Elif bu cevap karşısında çok üzülmüş çünkü tüm gün annesi ve arkadaşı ile beraber yeni yılı nasıl geçirceklerini hayal etmiş. Bir sürü tatlılar, kurabiyeler yapacaklar, oyunlar oynayacaklardı. Küçük kız, annesi üzülmesin diye kırgınlığını belli etmemeye calışmış. “Sorun değil, anne. Havuçburun’la birlikte kutlarız o zaman,” demiş.

Tüm gece annesi onlar için tatlılar, kurabiyeler hazırlamış, tabii Elif de annesine yardım etmiş. Bir yandan da, “Çok güzel bir yılbaşı olacak. Havuçburun’la çok eğleneceğiz,” diyormuş. Sabahleyin Elif, kahvaltısını yaptıktan sonra Havuçburun’un yanına gitmiş. Kardan arkadaşına, annesinin yılbaşında onlarla birlikte olamayacağını söylemiş. Arkadaşı üzülmesin diye onu teselli etmiş. Saatlerce yılbaşı akşamında neler yapacaklarını anlatmış. Annesinin hazırladığı tatlılardan, kurabiyelerden bahsetmiş. “Göreceksin, çok güzel bir kutlama olacak,” demiş.

Yılbaşı akşamı Elif yemekleri sepet koyup arkadaşının yanına gitmiş. Dışarısı karanlık olduğu için bir mum yakmış. Havuçburun’a bir tabak hazırlayıp önüne koymuş. Beraber çok eğlenmişler. Saat on ikiyi gösterdiğinde Elif arkadaşının yeni yılını kutlamış ve sofrayı topladıktan sonra eve gitmiş. Elif saatlerce dışarıda kaldığı için çok üşümüş ve sobayı yakmak istemiş. Bir çıra parçasını tutuşturmuş fakat daha onu sobaya atmadan çıra parçası alev almış. Bir anda alevler yayılmış. Havuçburun alevleri görünce hareket etmek istemiş ama bir türlü kıpırdayamıyormuş.

Havuçburun, “Onu kurtarmalıyım,” diyerek yürümeye calışmış. Sonunda adım atmayı başarmış. Güçlükle eve girmiş ve kendini alevlerin içine atmış. Kardan bedeni hızla erimeye başlamış. Ortaya çıkan su, ateşi çabucak söndürmüş ve Elif kurtulmuş. Havuçburun, Elif’in hayatını kurtarmak için büyük bir fedakarlıkta bulunup kendini tehlikeye atmış. Elif, suya dönüşen arkadaşına sevgiyle bakmış. Yerdeki şapkasını, atkısını, havuç ve süpürgesini alarak bahçeye çıkmış. Arkadaşını tekrar yapmak için yerden bir avuç kar almış.

Arkadaşım sen Havuçburun olsaydın arkadaşın için böyle bir iyilik yapar mıydın?

 Bu masalı okumak için buraya tıklayın.

Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂

Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir