İsveç Kralı

Süleyman dede uzuuun ve biraz da zorlu bir yolculuktan sonra oğlunun yanına, Isveç’e varmış. Torunları, gelini ve oğlunu o kadar özlemiş ki. O akşam hepsiyle hasret gidermiş, yolda başına gelenleri anlatmış ve hepsine yoldan aldığı minik hediyeleri vermiş. Tabii taaaaa Mersinden getirdigi yöresel tatlar ve eşyaları da valizinden çıkarmış.

O akşam erkenden uyumuş Süleyman dede çünkü çok ama çok yorulmuş. Tam tamına beş bin kilometre yol gelmiş. Sabah dinlenmiş bir şekilde uyanmış, tüm aile güzel bir kahvaltı etmişler ve kahvaltı öncesi fotoğraf çekilmeyi ihmal etmemişler. Anı defterine eklenecek fotoğraflar biriktikçe Gezgin Süleyman mutlu oluyormuş.

Süleyman Dedenin geldiği hafta İsveç Kralı’nın doğum günüymüş ve tüm şehirde büyük bir kutlama olacakmış. Etkinlik pazar günüymüş ve o güne kadar Süleyman Dede çocuklarıyla vakit geçirmiş, önceden gittiği yerlere tekrar gitmiş hasret gidermiş hatta bazı günler torunlarını okula bırakmış ve almış. Pazar günü gelmiş çatmış. Tüm aile en güzel kıyafetlerini giymişler ve bir çiçek yaptırıp öyle alana gitmişler.

Çünkü İsveç Kralı gelen her çiçeği kabul ediyormuş ve çiçeği getiren kişiyle tanışıyormuş. Gezgin Süleyman çiçeği verme görevini üstlenmiş, bu bol maceralı yolculuğa İsveç Kralı ile fotoğraf çekilmeyi ve tanışmayı eklemezse eksik kalacağını düşünmüş.

Alan çok ama çok kalabalıkmış. Tüm şehir hatta başka şehirlerden gelenlerle dolmuş taşmış. Önce kralın en sevdiği bir müziği çalmışlar. Piyano ve flüt eşliğinde çalan bu parçayı Süleyman Dede çok beğenmiş. Müzik bitmeye yakın da kral herkesi selamlamak için büyük kalabalığın arasında mini bir yürüyüş yapmış. Sonra görevliler tarafından herkese en sevdiği çiçek ve çikolata dağıtılmış.

Bu çiçeği herkes her sene evine, bahçesine ekiyormuş. Sonraaaaa ona gelen çiçekleri kabul etmeye başlamış, sıra baya bir uzunmuş. Süleyman dede ve oğlu bereber sıraya girmişler. Oğlu Süleyman dede için cümleleri geçirecekmiş. Sıra onlara gelmiş ve Gezgin Süleyman başlamış yolculugunu anlatmaya, başına gelenleri, komik anları. İsveç Kralı’nın çok hoşuna gitmiş ve;

-“Sizi biraz bekletebilir miyim lütfen?” Demiş ve hemen çalışanlarının kulağına bi şey söyleyip, diğer çiçek getirenleri kabul etmeye devam etmiş. Süleyman dede ve oğlu heyecanla beklemeye başlamışlar. Bir süre sonra kralın yardımcıları çok eski ama bir o kadar da güzel ve antika bir pikap ile gelmişler.

-“Pikap ve plak sevmeyen bir insana hiç benzemiyorsunuz Süleyman Bey. Bu pikap böyle uzun yolculuklarda, evde keyif anında benden size bir hatıra olsun. Bugünkü çalan parçanın plağı ve daha bir sürü plak da kutunun içinde. Lütfen gezme ve keşfetme ruhunuzu hiç kaybetmeyin.

Süleyman Dede oğlu bu cümleleri çevirince göz yaşlarına hakim olamamış ve bol bol teşekkür etmiş. Yolun ve yolculuğun kendisine bir sürü güzel kişi ve anı kattığına yine şahit olmuş ve İsveç Kralı’yla fotoğraf çekilip bu anı ölümsüzleştirmiş.

Bu masal ile bağlantılı diğer masalı okumak için Süleyman Dede masalına bakabilirsiniz.

 Bu masalı dinlemek için buraya tıklayın.

Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂

Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.

Masalı yazan : Deniz Altıok. Bu masalın izinsiz kullanılması, kopyalanması ve yayınlanması yasaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir