Hülya Öğretmen

Her tarafın beton yığını olduğu bir şehirde bir ilkokulda birinci sınıf derslerine giren, doğayı çok seven ve şehrin gürültüsünden sıkılan bir Hülya öğretmen varmış. Çocukları çok sever ve onlara iyi bir eğitim vermeye uğraşıyormuş. Elinden geldiğince çocuklara doğa sevgisini aşılamaya çalışıyormuş. Ama böyle anlatmakla bir yere kadar oluyormuş. Araştırmaya başlamış başka neler yapabileceğini. Şehre en yakın ormanlık alanlara bakmış.

Ertesi gün okula gitmiş, derse girmiş ve çocuklara, onları haftaya güzel bir yere götüreceğini söylemiş. Orada oyunlar oynayabilecekler ve hatta bir sürü yeni ağaç göreceklerini anlatmış. Üstelik kendilerinin de yeni bir ağaç fidanı dikebileceklerini söylemiş. Çocuklar bu işe çok sevinmişler. Hülya öğretmen tüm gerekli izinleri almış. Orada oynayacakları oyunları ayarlamış. Dikecekleri fidanları bile ayarlamış üstelik. Gidecekleri gün gelmiş ve hep birlikte okulun önünde buluşmuşlar. Biraz araba yolculuğundan sonra gidecekleri yere varmışlar. Arabadan inip ağaçların gölgesinde biraz serinlemişler.

Hülya öğretmen ise onlara ağaçların faydalarını anlatmaya başlamış. Ağaçların tam bir oksijen kaynağı olduğunu, onlar sayesinde rahat nefes alabildiğimizi anlatmış. Ayrıca ağaçların toprak kaymasını önlediğini de eklemiş. Bu yüzden ağaçlandırmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmış. Çocuklar onu can kulağı ile dinlemişler. Bu tertemiz hava onları acıktırmış. Herkes evden bir şeyler getirdiği için hep birlikte paylaşmışlar. Herkes her şeyden yemiş.

Çocuklar bir güzel karınlarını doyurmuş. Öğretmenlerine de ikram etmeyi ihmal etmemişler. Sırada ise fidan dikme varmış. Hep birlikte tekrar arabaya dönüp ekecekleri ağaç fidanlarını almışlar. Herkes çok heyecanlıymış. Çünkü ilk defa böyle bir şey yapacaklarmış. Herkese bir adet fidan varmış. Hep birlikte fidanların dikileceği boş bir alana gitmişler. Küçük küreklerle herkes yardımlaşarak biraz biraz kazmışlar. Fidanların dikileceği yerler hazırmış.

Çocuklar minik elleri ile açılan küçük çukurlara fidanları dikmeye başlamış. Fidan dikme işi bittikten sonra herkes sulamaya başlamış. Sulamak onlara verilecek olan hayat kaynağının ilk adımı olacakmış. Bu sayede güneş, hava ve su ile birlikte büyüyecek ve yeni oksijenler yaratacak ağaçlara dönüşecekler.

Çocuklar çok mutlu olmuş. Gözleri ışıl ışıl parlamaya başlamış. Herkes bunların ne kadar süre sonra büyüyeceklerini sormuş. Hülya öğretmen ise tamamen ağaç olmaları yıllar alır demiş. Ama onlara 2-3 ayda bir gelip herkesin ağacına bakmasına dair söz vermiş. Çocuklar bugün doğanın ne kadar önemli olduğunu ve ona saygı gösterilmesi gerektiğini anlamış. Bu yüzden öğretmenlerine kocaman bir teşekkür etmişler.

Bu masalı dinlemek için buraya tıklayın.

Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂

Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.

Masalı yazan : Deniz Altıok. Bu masalın izinsiz kullanılması, kopyalanması ve yayınlanması yasaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir