At Çiftliği

At Çiftliği

Şehirden uzakta kocaman ağaçların içerisinde çok büyük bir at çiftliği varmış. Bir sürü atın yetiştirildiği bu çiftlik bol yeşillik ve atlar için vakit geçirmelik alanlar bolca varmış. Atları yetiştirmek için özel eğitimli at bakıcıları varmış. Bakıcılar atların temizliği, beslenmesi ve eğitimleriyle ilgileniyormuş.

At çiftliğinin bir bölümünde de yeni doğmuş taylar yer alıyormuş. Tayların bakımı daha zormuş ama at bakıcıları keyifle onlara bakıyorlarmış. Hafta sonları aileler geliyor, çocuklarıyla çiftliği gezip atlara bakıyorlarmış. Özellikle çocuklar taylara çok ilgi gösteriyorlarmış. Onlara ellerinden şeker yedirmeyi, tüylerini okşamayı çok severlermiş.

Çocuklar taylara bu kadar yakın olmaktan mutluluk duyarlarmış. Taylardan birinin adı Rüzgar’mış. Rüzgar’ın annesi doğum esnasında hayata gözlerini yummuş bu yüzden Rüzgar pek bir sessiz ve mahsunmuş.

Rüzgar annesinin yokluğunu derinden hissediyor, diğer tayların kendi aralarında eğlenmelerine ve konuşmalarına pek katılmıyormuş. Diğer tayların anneleri onların başını okşuyor, onlarla konuşup sürekli ilgileniyorlarmış. Bunu gören Rüzgar çok üzülüp kendini bir kenara çekiyormuş.

Haftada birkaç aile çocuklarını at çiftliğine ziyarete getiriyorlarmış. Her gün özellikle de hafta sonları çiftliğe bir sürü çocuk geliyormuş. Bu çocuklardan Emre, Rüzgar’ın sessizliğini, herkesten ayrı durmasını fark etmiş. Emre her geldiğinde sadece ama sadece Rüzgar’la ilgileniyor, ona eliyle şeker yediriyor ve onunla sohbet ediyormuş. Sevinçlerini, hüzünlerini, heyecanlarını hep Rüzgar’a anlatıyormuş.

Rüzgar’da Emre’ye çok alışmış her gün onun sesini duymak istiyormuş, anlattığı şeylerdeki heyecanı isteği onu çok mutlu ediyormuş. Bir gün Emre,
– “Rüzgar! Sen neden diğer taylardan ayrı duruyorsun? Her zaman çok sessiz ve üzgünsün.” demiş.

– “Benim annem beni doğururken hayata gözlerini yummuş. Herkesin annesi yavrusunu seviyor, başını okşuyor ama benim annem yanımda değil, gökyüzünden beni izliyor biliyorum ama benim yüzümden şuan burada değil.” demiş ve ağlamaya başlamış.
– “Rüzgar kendini suçlama tatlı şey, senin bir suçun yok. Buradaki herkes yani bakıcılar, atlar ve ben seni çok seviyoruz ve hep yanındayız.” demiş.

Emre ve Rüzgar baya sohbet etmişler, her geçen gün sohbetleri daha da artmış. Emre minik taya çok iyi davranıyormuş. Aradan zaman geçtikçe Rüzgar ve Emre arasındaki bağ günden güne sıkı bir dostluk halime gelmiş. Rüzgar, Emre’nin sevgisi ve ilgisi karşısında artık kendisini suçlamayı bırakmış ve diğer arkadaşlarıyla da gelen ziyaretçilerle de daha rahat konuşmaya, daha sıcak kanlı olmaya başlamış. Rüzgar Emre sayesinde çekingenliğini üzerinden atmış. Bazen herkese iyi gelen tek şey iyi ve samimi bir dosttur masal arkadaşım.

Sevgili Aileler; Bir Masal sitemizin size ve çocuklara faydalı olduğunu umarak masallar seçiyor, beğendiğinizi ve bizi takip ettiğinizi umuyoruz. Bizlere de faydalı olması açısından lütfen yorum bırakmayı unutmayın 🙂

Bir Masal sitemizin uygulamasını artık Akıllı telefonlarınıza yükleyebilirsiniz, Buraya tıklayarak Google Play’den Bir Masal uygulamamızı indirin.

Masalı yazan : Deniz Altıok. Bu masalın izinsiz kullanılması, kopyalanması ve yayınlanması yasaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir