Keloğlan İle Hüsem Masalı

Bir varmış, bir yokmuş, hem de Allahın kulu çok­muş, bu kullardan biri de herkesin adını sanını işittiği bizim ünlü Keloğlanmış. Keloğlan’ın bir arkadaşı varmış. Adı Hüsem’miş. Yedikleri içtikleri bir gidermiş. Çok samimi imişler. Böyle imiş ama Hüsem aşırı derecede kıskanç ruh­lu biriymiş. Bir gözünü diğer gözünden kıskanırmış ve çok da çekemez bir yapısı varmış… Keloğlan o kadar masum, o kadar […]

Read more

Keloğlan ve Bekir ile Temel Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde köyün birinde kel bir oğlanla anacığı mutlu mesut yaşarmış. Keloğlan bütün gün köyün çocuklarıyla oyun oynar, onlara türlü türlü masallar anlatır, arada birilerinin koyununu keçisini otlatır, eline geçenle yarı aç yarı tok geçinip giderler, hallerine şükrederlermiş. Anası bir gün Keloğlan’ı almış karşısına, “Kel oğlum artık senin bir baltaya sap olma vaktin geldi de […]

Read more

Dev Hamsi Masalı

  Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde yavru hamsi annesi ile birlikte Karadeniz’de yaşıyormuş. Onlar sık sık deniz yüzeyine çıkıp etrafı seyrediyorlarmış. Yavru hamsi annesini sorduğu sorularla bunaltıyormuş: “ Anne, bu dünya niye var? Sen neden varsın? Ben neden varım? Bu deniz niye dalgalı? Neden büyük balıklar küçük balıkları yiyor? “ Annesi yavru hamsinin sorduğu sorulara […]

Read more

Keloğlan ve Sihirli Prenses

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde uzak bir ülkede Keloğlan ve annesi yaşarmış. Annesi onu çok sever ` kel oğlum keleş oğlum, canımın içi oğlum, büyüde anana bak, anan yaşlanıyor a oğlum` dermiş. Anası bunu söyledikçe keloğlan hoplar zıplar, şımarır` A benim canım anam, gözümün nuru anam, hele sen bir yaşlan , keloğlan bakar anam` diye […]

Read more

Keloğlan ve Aksakallı Dede Masalı

Bir varmış, bir yokmuş; Allah’ın kulu çokmuş, çok söylemesi günahmış. Develer tellal iken, inekler berber iken, bir memleketin birinde bir ihtiyar ana, ihtiyar ananın da bir kel oğlu varmış. İhtiyar anacığıyla küçük bir kulübede yaşarlarmış. Keloğlan her gün dağdan topladığı odunları sırtlar, kente götürüp satar, aldığı para ile ana-oğul kıt kanaat yaşayıp giderlermiş. Bir gün Keloğlan yine odun topluyormuş. «Anacığıma […]

Read more

Tüccarın Kızı Ve Yakışıklı Prens

Evvel zaman içinde Kalbur saman içinde Cinler cirit oynarken Eski hamam içinde Bir serçe kanadını Kırk katıra Yüklettim. Ne az gittim, ne uz gittim Kafdağı’na ilettim Bir nefeste erittim Dağların karını Dikilmedik ağacını Orda yedim narını Eğrilmedik iplikle Ne çulhalar dokudum Elif dedim be dedim Dağı taşı okudum Bir sinek bir kartalı Sallayıp vurdu yere Yalan değil gerçektir Yer yarıldı birden bire. Bir varmış bir yokmuş bir zamanlar zengin bir Tüccarın üç kızı varmış. Tüccar bir gün yolculuğa çıkmaya hazırlanırken […]

Read more
1 5 6 7 8 9 10