Yaramaz Fare Masalı

Bir zamanlar bir köyde, tedbirli bir çiftçi yaşardı. Ne olur ne olmaz diyerek, arpa, buğday gibi ürünlerinin yarısını ambarında depolamıştı. Fakat yaramaz bir fare ambarın dışarı bakan duvarına delik açtığı için, dışarı sürekli tahıl akıyordu. Fare : ” Gökten yağıyor arkası kesilmez nasıl olsa.” diyerek har vurup harman savuruyordu. Üstüne üstlük bir sürü arkadaşını da çağırmıştı buraya. Ortalıkta ne kadar […]

Read more

Periler Prensesinin Armağanı Masalı

Kaf Dağı’nın da ötesindeki masal ülkelerinden birinde, harikalar diyarının kraliçesinin bir bebeği olmuş. Harikalar diyarının koruyucuları olan periler ve periler prensesi, küçük bebeğin beşiğinin etrafına birikmişler. Kraliçe etrafındaki perilere dönerek şöyle demiş : “Bu küçük Bebeğe en değerli olduğunu düşündüğümüz şeyleri hediye edin!” Birinci peri uyuyan bebeğe eğilip şöyle demiş : “Ben sana, görenin hayran kalacağı güzellik armağan ediyorum.Göz kamaştıracaksın!” […]

Read more

Avcılar ve Rüyaları Masalı

  Üç genç, bir gün ava çıkarlar fakat ormanda hiçbir ava rastlamazlar. Yiyecekleri de biter. Gün batmak üzeredir. Karınları acıkır. Ormanda bir çobana rastlarla. Selam verip tanışırlar. Avcılar, çobandan yiyecek ve su isterler. Suyu alırlar ama çobanın yiyecek sadece üç tane patatesi vardır. Avcılara, ” Bunlar sizi doyurmaz! Beni bile doyurmaz. Hepsini siz yiyin derim ama benim çok işim var. […]

Read more

Çobanın Zenginliği Masalı

  Bir zamanlar yoksul bir çoban varmış. Elindeki iki koyunuyla geçinmeye çalışıyormuş. Her gün onları en güzel vadilere otlatmaya götürürmüş. Böylece koyunlar bol ve lezzetli süt verirmiş Bir gün çoban, iki koyununu otlatmak için kasabadan epey uzaklaşmış. Uzaktan bir grup yolcunun geldiğini görmüş. Yolcular iyice yaklaşmış ve içlerinden biri “Koyunlarından bir bardak süt sağıp verir misin? Dilim damağıma yapıştı,” demiş. […]

Read more

Yel Değirmeni Masalı

Bir zamanlar, bir tepede duran bir yel değirmeni vardı. Gövdesinde iyi bir rüzgar borusu ve kafasının etrafında da dört tane kanadı vardı. Yel değirmeni, dışarıdan onu ısıtan güneşe sahip olduğu için övündü. Ona göre güneş, ısı ve enerji için doğal bir hediye idi. Bunu duyan güneş, yel değirmeninin övünmesine karşı sadece gülümsedi. Tepede ayrıca bir de değirmen evi vardı. Yel […]

Read more

Dingin Ormanın En Uçtaki Ağacı

  Bir varmış, hep varmış… Dağların doruklarında, yağmuru bol mu bol ama insanı az bir orman varmış. Öyle bir ormanmış ki bu, ağacın her türlüsünü barındırırmış bağrında. Akasya mı dersiniz, köknar mı, yoksa dut ya da kestane mi?.. Hepsi sıra sıra, kardeş kardeş yaşarlarmış büyük bir dinginlik içinde . Ne dalaşır, ne de bozuşurlarmış birbirleriyle. Günün ilk ışıklarıyla birlikte uyanır, […]

Read more
1 2 3 4 5